17 Eylül 2011 Cumartesi

Yani

Geçtiğimiz yolları arıyor gözüm yine
Sanırım şehir uzakta kalıyor

Ellerimi uzatsam tutmak isterim günü
Ama güneş her gece tepemde doğuyor

Yani olmuyor, olmuyor istesem de
Kimse gelmiyor beklesem de
Yani olmuyor, olmuyor istesem de
Kimse gelmiyor

Yaz kokusu duyardım kışın ortasında bile f
Uzun cümleler kurardım konuşurken
Eski filmlerde kaldı böyle sözler deniyor
Ama şimdi filmler bile eskimiyor

. . .

Aslında benden başka kimsenin kırmızı melekleri göremedigini biliyorum çünku onlar benim bakışlarımda gizli ama yine sormak hoşuma gidiyor; sizde gördünüz mu kırmızı melekleri ?

16 Eylül 2011 Cuma

Duygu durum bozukluğu

Bulutlar vardı evet ama hep yağdılar ciseleyerk. Olsun ıslakta severım seni demiştim. Aslında ne bulut vardı ne de su. Gözumu açtıgımda gun yoktu guneş yoktu. Bir vagonun bana ayrılan bölumunde tersten gitmekteydim hayata. Sen severdin mor çiçekleri sanırım düşürdn çiçeklerini evet evet duşurdn yaprak yaprak hepsini ezip gecmezsin sen.

Meksika körfezine vurdum sanırm yorgun ve yaralıyım. Ama acımıyor güçluym artık hissetmıyorum yaralarımı. Ama şakagım kanıyor benim. Ölucek miym ? Elveda meksika elveda juliet elveda romeo kırmızı kelebek ve balık kokan adamlar elveda ben öldüm.

15 Eylül 2011 Perşembe

Yılmaz Erdoğan severim ben

Sevmek gibi geliyordu her şey,
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı... 'bir insanı sevmekle başlıyordu her şey'
ve boşanmak için
en az iki şahit gerekiyordu

Mükemmel aşk yok-muş

..Varla yok arası gidip gelen bi adamın meleksi vasıflarla donanmıs bi kadına asık olmasıydı benimkisi.. Öle sevdim ki kaptırdım gittim kendimi sevgi öyle büyüdü ki tastı yuregimden mukemmel ask yoktur unutmusum..
Mukemmel sanmısım ya mükemmeliyete ulasamamak agır gelmis yuregime ve bitmis sen bitti diyemeden.. yasanamayanlar bitmis hayallerle birlikte..
O anda ne bi ruzgar esti yuregime ne bi dalga koptu gözlerime öyle yukseldi ki duvarlar kapladı yuregimi sevdigimi unttm..unutamayacagımı unuttum..
Ben bi yarımı duvarların ardında unuttum..

İçilmeyen kahvenin hatrı

Yine kahve yaptım kendime ve sana..
Her zaman ki gibi icmemissin yine duruyordu masada..
Kahveni icmicek misin dedim ses yoktu..
Sana diyorum sevgilim icmicek misin..
Ses yoktu..
Gözlerim doldu sustum..
Gittigini unutmusum..

Kırmızı severim. Çocukluğum tadında.

Kırmızı kırlangıç sadece bir blog değil aslında bir değerler bütünüdür. Öyle ki bu blogda okuduğun herşey aslında senden bir parça, her parçada senden bir değer taşır.
     
  Bu blogu  kurmama vesile olan saygı değer -kırmızı sever- arkadaşım Funda KARATAŞ'a teşekkür ediyorum saygılarımla;
                       R. Burak Şahiner